içindekiler
Yalova Şehir Turu
Yalova Şehir Turu kapsamında sizleri harika bir gün bekliyor .Maşukiye inanılmaz doğası ve manzarası ile sizleri karşılıyor olacak.VIP Mercedes Vito Araçlarımız ile sizleri bulunduğunuz yerden alıp Yalova Şehir Turu muza başlıyoruz.
Yalova Termal sulardan göz kamaştıran doğal güzelliklere, gezilip görülmesi gereken yerlerden nefis mutfağına kadar Yalova hakkında anlatılacak çok şey var. Kuzeyinde Marmara Denizi, güneyinde Bursa, doğusunda Kocaeli ile çevrili olan Yalova, İstanbul’un yanı başındaki küçük bir şehir.
1995’ten beri il statüsünde olan şehirde ilk yerleşim izleri M.Ö. 3000 yıllarına dayanıyor.
Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi önemli medeniyetlere ev sahipliği yapan şehre adım attığınızda, Mustafa Kemal Atatürk’ün izlerine de rastlayacaksınız. Yalova’da gezilip görülmesi gereken çok yer var ama biz belli başlı yerleri, neden “mutlaka” görmeniz gerektiğini ve Yalova’da bulunduğunuz süre içerisinde tatmanız gereken birbirinden nefis lezzetleri anlattık. Hazırsanız, başlayalım:
Yalova’nın Doğal Güzellikleri
Delmece Yaylası
Yalova Şehir Turu en meşhur yaylaları arasında Erikli ve Delmece yaylaları yer alıyor. Çınarcık’a bağlı Teşvikiye beldesinden yola çıkarak kolayca ulaşabileceğin yaylanın yolu asfalt. Geniş ve düz bir alana sahip olan yaylanın doğal güzellikleri, ziyaretçilerin ilk dikkatini çeken detaylardan. Doğal yürüyüş parkurunu kullanarak hem yürüyüş yapabilir hem de temiz hava eşliğinde tüm bu eşsiz güzelliklere şahit olabilirsin. Delmece Yaylası’nda görebileceğin güzellikler arasında; toprak yolun ilerisinde bulunan Erikli Şelalesi de dahil pek çok şelale, şifalı su diye tanınan içilebilir su kaynağı ve Dipsiz Göl olarak bilinen derin bir krater gölü de bulunuyor. “Ben bu nefis doğa ile birkaç gün baş başa kalmalıyım.” diyenler, Delmece Yaylası’nda kamp yapılabildiğini de hatırlatalım.
Dipsiz Göl
Yalova Şehir Turu Erikli Yaylası’ndaki göl, Büyük Dipsiz Göl ve Küçük Dipsiz Göl olarak ikiye ayrılıyor. Yolu asfalt olduğundan kolayca ulaşım sağlayabilirsin. Yürüyüş ve kamp yapmayı sevenler Büyük Göl’ün çevresini değerlendirebilir. Krater gölü olan Dipsiz Göl’de pek çok canlı yaşamakla birlikte durgun su olduğundan içmeye uygun olmadığını belirtelim. Derinliği halen belli olmayan ve tabanının çökmesi sebebiyle dipsiz sıfatını alan göl, ziyaretçilerin çok beğendiği doğal güzellikler arasında.
Termal
Türkiye’nin en önemli kaplıca merkezlerinden biri olan Yalova’nın Termal ilçesi, her sene yerli ve yabancı pek çok turisti ağırlıyor. Romatizma, eklem ağrıları, sindirim problemleri, deri hastalıkları, böbrek ve idrar yolları rahatsızlıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde destekleyici bir işlevi olduğuna inanılan kaplıcalar, 104 hektarlık Termal Kaplıcaları Bölgesi’nde bulunuyor. Roma döneminde buhar ve sıcak suyun bir çeşit iksir olduğu düşünülüyordu. Yalova ziyaretinde Termal’e gidebilir, ilçedeki birçok otelde konaklayabilir ve Atatürk Köşk’ünü ziyaret edebilirsin.
Geyikdere – Çamlık
Yalova iline bağlı Altınova’nın yüksek tepelerinde bulunan Geyikdere, İzmit körfezinin kuşbakışı manzarasını sunan piknik alanları, serin çam ormanları, kuş sesleri ve alabildiğine yeşil görüntüsüyle günü birlik tatilin en popüler merkezlerinden biri.
Karaca Arboretumu
Yalova’nın doğal güzellikleri ile baş başa olmak, yeşile ve huzura daha fazla zaman ayırmak istersen ilk uğraman gereken yerler arasına Karaca Arboretumu’nu mutlaka eklemelisin. Asya, Avrupa, Afrika, Avustralya gibi farklı kıtaların yanı sıra Türkiye ve Yeni Zelanda’dan getirilen bitkilerle süslenen alan, Türkiye’nin ilk özel arboretumu konumunda. Tüm sıkıntılarını unutacağın birkaç saat için Samanlı Köyü’nü ziyaret etmelisin.
Sudüşen Şelalesi
Yalova’nın doğal güzellikleri saymakla bitmiyor. Sesiyle huzur bulup, esintisinde ferahlayabileceğin Sudüşen Şelalesi’ni de “Yalova’da görmen gerekenler” arasına eklemelisin. Şehrin doğa harikalarından biri olan şelale, yeşilin binbir tonuna sahip bir orman ile çevrili. Piknik veya kamp yapmak isteyenleri, doğa yürüyüşü ve bisiklet turu gibi aktiviteleri sevenleri bekliyor.
Yalova’nın Tarihi Yerleri
Elmalık Kalesi
Ne zaman ve kim tarafından yapıldığı bilinemeyen Elmalık Kalesi, bulunduğu köyden görülemiyor olmasına rağmen Marmara Denizi’nden net bir şekilde görülüyor. Konumu itibarıyla kalenin etrafındaki yolları rahatça gözlemleyebilmek için yapıldığı düşünülüyor. Ne yazık ki günümüzde güney kapısının bir bölümü ve batıdaki burçlardan birkaçı dışında tamamen harabe konumda. Trekking sevenlerdensen, Elmalık Köyü’nden başlayıp Elmalık Kalesi’ne kadar başlayan rotayı kullanabilirsin.
Açık Hava Müzesi
6000 yıllık geçmişi olan Yalova’nın tarihi eserlerinin sergilendiği Açık Hava Müzesi, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından açıldı. Yıllar boyu kazılardan elde edilen eserler bir süre farklı yerlerde korunmuş, ardından bu müzenin açılmasıyla birlikte burada sergilenmeye başlanmış. Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait lahitler, mezar taşları ve daha pek çok önemli eserin sergilendiği müze, Arkeopark adıyla da anılıyor.
Taş Köprü
Taş Köprü’nün ne zaman ve kim tarafından yapıldığı konusunda bir bilgi yok; fakat araştırmalar sonucunda 400 yıldan daha eski bir geçmişi olduğu ortaya çıkmış. Kılıç Deresi üzerinde bulunan köprü, kesme taştan yapılmış olup günümüzde hala aktif olarak kullanılıyor. Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından koruma altında bulunuyor.
Atatürk Köşkü
Mustafa Kemal Atatürk’ün en sevdiği şehirlerden biri Yalova’ydı. Hem kaplıca sularının rahatlatıcı etkisi hem de doğasının göz kamaştıran yeşilliği çok hoşuna gittiğinden sık sık şehri ziyaret eden Atatürk’ün, burada 3 evi bulunuyor. 1929 yılında kendisinin isteği üzerine inşa edilen köşk, Termal’i ziyaret edenler tarafından ilgiyle karşılanıyor. Köşkte piyanolar, bilardo masası ve Nurettin Niyazi’nin iki tablosu bulunuyor.
Sadece yaz aylarında kullanılmış ve Atatürk’ün odasının yanı sıra manevi kızlarına da oda yaptırılmış. 1984 yılında yapılan restorasyon çalışmalarının ardından müze olarak hizmet vermeye başladı.
Yürüyen Köşk
1929 yılında Mustafa Kemal Atatürk için inşa edilen köşk, Yalova seyahatinde mutlaka görmen gereken yerler arasında bulunuyor. Köşkün yanındaki ağacı kesmemek için bir ray sistemi ile kaydırılarak uzaklaştırıldığı için bu ismi alan yapı, Atatürk’ün “memleketim” dediği Yalova’da ziyaretçilerini bekliyor. Senin de yolun düşerse hem yıllara meydan okuyan çınara hem de tarihin izini sürebileceğin köşke mutlaka uğramalısın.
Çınarcık
Yalova’ya yaklaşık 20 km mesafede bulunan Çınarcık, şehir merkezinin dışındaki en büyük ilçe. Geçmişi M.Ö. 4000’e kadar uzanan ilçe, Frigyalılar, Kimiryalılar ve Romalıların izlerini izlerini taşıyor. Genellikle yaz tatilleri veya hafta sonu seyahatleri için tercih edilen Çınarcık’ta Erikli Yaylası, Esenköy ve Termal görülmesi gereken yerlerden.
Deprem Anıtı
17 Ağustos 1999 depreminin ardından yaşamını yitiren 2504 kişinin anısına yapılan Yalova Deprem Anıtı, sahilde bulunuyor. Depremde hayatını kaybeden insanların isimlerinin yazıldığı anıtta, isimlerin yanlarındaki minik deliklere çiçek bırakabilirsin. Deprem Anıtı’nın iç kısmında deprem gününe dair fotoğrafların sergilendiği müzeyi dolaşabilirsin.
Hersekzade Ahmet Paşa Camii
16. yüzyılın başlarında inşa edildiği tahmin edilen cami, Yalova’nın Altınova ilçesinde yer alıyor. 1766 depreminde zarar gördükten sonra 1773’te onarılan ve bunun belirtildiği bir kitabe konulan cami, 1965 yılında tekrar onarıldı.
Yaveran Köşkü
Termal ilçesinin Gökçedere Köyü’nde bulunan köşk, 2. Abdulhamit döneminde dinlenme köşkü, Cumhuriyet döneminde ise Yaverler Köşkü olarak kullanıldı. Günümüzde TBMM misafirhanesi olarak kullanılıyor.
Yalova Kaplıcaları
Yalova’nın iki ilçesinin ismiyle anılan Termal ve Armutlu kaplıcaları, Türkiye’nin 1. Derecede önemli kaplıcaları arasında bulunuyor. Termal kaplıcaları, Türkiye’nin en düzenli ve gelişmiş kaplıca alanı olup, Yalova İl Merkezi’ne 12 km mesafedeki Termal ilçe merkezinde yer alıyor.
Armutlu kaplıcaları ise Yalova’ya 51 km mesafede, Armutlu ilçe merkezinin kuzeyinde bulunuyor. Çevresi yeşilliklerle kaplı olan kaplıca, çok sayıda kaynağa sahip. Bizans döneminden beri bilinen ve sularının rahatlatıcı etkisinden yararlanılan kaplıcalar, denize kısmen daha yakın olması sebebiyle tuzlu su sevenler için daha uygun.
7/24 Müşteri Danışmanlarımıza Ulaşabilirsiniz tıklayınız